Giriş
Evlilik kurumunda cinsel yaşam, taraflar arasındaki özel ve mahrem bir alan olarak değerlendirilir. Ancak, bu mahremiyetin de hukuk çerçevesinde belirli sınırları vardır. “Ters ilişki” ya da anüsten cinsel ilişki, evlilik birliği içerisinde karşılıklı rıza ile gerçekleştirildiği takdirde herhangi bir suç oluşturmaz. Ancak rıza dışı zorlama durumunda, bu fiil cezai sorumluluğu beraberinde getirir.
Bu yazıda, evlilik içinde rıza olmaksızın ters ilişkinin cezai boyutu, yasal dayanaklar, Yargıtay içtihatları ve mağdurların başvurabileceği hukuki yollar ayrıntılı şekilde incelenmiştir.
1. Ters İlişki Nedir?
Ters ilişki, tıbbi ve hukuki anlamda vajinal olmayan, anüs yoluyla gerçekleşen cinsel birleşme şeklinde tanımlanır. Toplumda “arka yoldan ilişki” şeklinde de bilinir. Bu fiilin cezai değerlendirmesi, özellikle eylemin rızaya dayanıp dayanmadığına göre yapılmaktadır.
2. Evlilikte Cinsel İlişki ve Rıza Kavramı
Eşler arasındaki evlilik birliği, cinsel anlamda zorunluluk değil, karşılıklı rıza prensibine dayanır.
Kısaca, rıza dışı her türlü cinsel davranış, faile eş olsa dahi suç sayılabilir.
3. TCK'ya Göre Ters İlişkinin Cezai Boyutu
3.1 TCK m.102 – Cinsel Saldırı Suçu
TCK m.102/2: “Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyini aşarak vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleşmesi halinde sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir.”
Bu maddeye göre:
3.2 TCK m.104 – Reşit Olmayanla Cinsel İlişki
4. Yargıtay Uygulamaları
Yargıtay, eşler arasındaki cinsel fiillerin cezai değerlendirmesinde aşağıdaki unsurlara bakar:
5. Mağdur Eşin Başvuru Yolları
Eğer ters ilişki rıza dışı zorla gerçekleşmişse, aşağıdaki yollara başvurulabilir:
6284 sayılı Kanun'da talep edilebilecek tedbirler:
6. Boşanma Davalarında Delil ve Sonuçlar
7. Rıza Kavramının Değerlendirilmesi
8. Cezai Yaptırımlar
Sonuç