Velayet davası, boşanma veya ayrılık sürecinde çocuğun kimde kalacağına, yani velayetinin hangi ebeveynde olacağına karar verilmesi için açılan davadır. Türk Medeni Kanunu’na göre velayet hakkı, çocuğun üstün yararı gözetilerek verilir. Mahkemeler, bu hakkı belirlerken birçok hukuki, psikolojik ve sosyal unsuru dikkate alır. Bu makalede, velayet davalarında hâkimlerin karar verirken göz önünde bulundurduğu temel kriterleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
1. Çocuğun Üstün Yararı İlkesi
Velayet davalarında temel ilke, çocuğun üstün yararının gözetilmesidir. Bu kavram; çocuğun fiziksel, ruhsal, ahlaki, sosyal ve zihinsel gelişimini en iyi şekilde sağlayacak ortamın belirlenmesini ifade eder. Bu kapsamda, mahkeme sadece ebeveynlerin isteklerini değil, çocuğun her yönüyle refahını esas alır.
2. Çocuğun Yaşı ve Gelişim Düzeyi
Mahkeme, çocuğun yaşı ve gelişim düzeyine göre hangi ebeveynin bakımının daha uygun olacağını değerlendirir. Örneğin:
3. Ebeveynin Çocuğa Sağlayabileceği Maddi ve Manevi Destek
Mahkeme, velayet verilecek ebeveynin:
4. Ebeveynin Yaşam Tarzı ve Alışkanlıkları
Çocuğun gelişimini olumsuz etkileyecek bir yaşam tarzı, velayet kararında aleyhte bir durumdur. Örnekler:
Bu tür durumlar çocuğun ruhsal gelişimini olumsuz etkileyebileceği için mahkeme bu hususları detaylıca inceler.
5. Ebeveynin Fiziksel ve Psikolojik Sağlığı
Çocuğun ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir zihinsel ve fiziksel yeterliliğe sahip olunması gereklidir. Psikolojik bozukluk, ciddi sağlık problemleri veya engel durumu, velayet hakkının verilmesinde belirleyici olabilir.
6. Kardeşlerin Birlikte Büyüme Hakkı
Kardeşlerin birbirinden ayrılmaması genel ilke olarak kabul edilir. Eğer kardeşler varsa, mahkeme mümkün olduğunca kardeşlerin birlikte kalabileceği bir velayet düzenlemesi yapmaya çalışır.
7. Çocuğun Görüşü (İfade Özgürlüğü)
Türk Medeni Kanunu’na göre yaşı ve olgunluk düzeyi yeterli olan çocukların görüşü alınır. Genellikle 8 yaşından büyük çocuklar dinlenebilir. Ancak bu yaş sabit değildir; önemli olan çocuğun karar verme yetisidir. Çocuk hangi ebeveyni istiyorsa ve bu talep mantıklı ve sağlıklı bir temele dayanıyorsa, mahkeme bu görüşü dikkate alır.
8. Ebeveynin Velayet Talebindeki Tutumu
bu davranışlar hâkim tarafından olumlu değerlendirilir.
9. Ebeveynin Diğer Tarafa Karşı Tavrı
Ebeveynin, diğer ebeveyne karşı kötüleyici, iftira atıcı, çocuğu karşı tarafa düşmanlaştırıcı bir tutum içinde olması, velayet kararını olumsuz etkiler. Bu tür durumlar çocuğun duygusal gelişimini zedeleyebilir.
10. Eğitim ve Sosyal Ortam
Mahkeme, çocuğun eğitim aldığı okul, sosyal çevresi, arkadaşlıkları gibi unsurları da dikkate alır. Çocuğun bu düzeni bozulmadan devam ettirmesi önemli görülür. Bu yüzden velayet kararı, çocuğun eğitim hayatını aksatmayacak şekilde verilmelidir.
Sonuç
Velayet davalarında hâkimin nihai kararı çok yönlü bir değerlendirmeye dayanır. Her dava kendi özelinde incelenir ve yukarıdaki tüm unsurlar bir bütün olarak değerlendirilir. Çocuğun psikolojik danışmanlarca değerlendirilmesi veya sosyal inceleme raporları da mahkemeye sunulabilir. Sonuç olarak, mahkeme kararını verirken daima çocuğun en yüksek yararını gözetir ve bu doğrultuda en sağlıklı kararı vermeye çalışır.