Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği – 2025

Anasayfa | Makaleler
Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği – 2025

Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği – 2025

Tutuklama, bir kişinin özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayan en ağır koruma tedbirlerinden biridir. Ancak her tutuklama kararı hukuka uygun olmayabilir. Bu nedenle tutuklama kararına itiraz, 2025 yılında da ceza yargılaması sürecinde kişilere tanınmış önemli bir haktır.

Bu yazımızda; tutuklama kararına karşı nasıl itiraz edileceğini, dilekçenin nasıl hazırlanması gerektiğini ve örnek bir dilekçeyi detaylı şekilde paylaşıyoruz.

📌 Tutuklama Kararına İtiraz Nedir?

Tutuklama kararına itiraz; sulh ceza hâkimi veya mahkeme tarafından verilen tutuklama kararına karşı, bir üst mahkemeye yapılan yazılı başvurudur. Bu itiraz hakkı, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nın 101 ve 104. maddeleri kapsamında düzenlenmiştir.

2025 Yılı İçin Tutuklama Kararına İtiraz Süresi ve Usulü

  • İtiraz Süresi: Kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır.
  • Başvuru Yeri:
    • Kararı veren mahkemeye
    • Ya da bulunduğunuz yerdeki nöbetçi mahkemeye dilekçeyle başvuru yapılabilir.
  • İnceleme Şekli:
    • İtiraz dilekçesi, üst dereceli mahkeme tarafından dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır.

Kimler Tutuklama Kararına İtiraz Edebilir?

  • Tutuklu kişi (şüpheli veya sanık)
  • Müdafii (tutuklunun avukatı)
  • Yasal temsilci (örneğin; veli, vasi)

📝Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Tutuklama kararına itiraz dilekçesi hazırlanırken aşağıdaki unsurlar mutlaka yer almalıdır:

  1. Mahkemeye hitap (hangi mahkemeye yazıldığı açıkça belirtilmelidir)
  2. Tutuklanan kişinin kimlik bilgileri
  3. Tutuklama kararının tarih ve dosya numarası
  4. İtiraz gerekçeleri, örneğin:
    • Delillerin yeterli olmaması
    • Kaçma şüphesinin bulunmaması
    • Sabit ikametgâhın olması
    • Ailevi, sosyal ve mesleki durumu
  5. Sonuç ve talep kısmı
  6. Tarih ve imza

Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği – 2025

 

MERSİN NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
Gönderilmek Üzere
MERSİN SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

Dosya No:2025/…. Sorgu

KARARA İTİRAZ
EDEN (ŞÜPHELİ) : …… (TC:   )

Akdeniz/Mersin

MÜDAFİ : Av. Sinan AKALIN
Mahmudiye Mah. Kuvayi Milliye Cad. Gökdelen İş Merkezi Kat:11 No:240-241, 33070 Akdeniz/Mersin

KONU : Mersin Sulh Ceza Hakimliği’nin …/…/2025 tarihli 2025/…… Sorgu sayılı kararı ile vermiş olduğu tutuklama tedbirlerine itirazlarımızın ve şüphelinin tahliyesine karar verilmesi taleplerimizin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR :
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 2025/….. nolu soruşturma kapsamında …/…/2025 tarihinde şüphelinin ifadesi alınmış ve tutuklama tedbiri uygulanması istemiyle Mersin Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmiştir.

Mersin Sulh Ceza Hakimliği …/…/2025 tarih ve 2025/….. D.İş sayılı kararı ile müdafii olduğum şüpheli  hakkında CMK m.100 gereğince tutuklanma tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir. Mersin Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama kararı yerinde değildir. Yasal süresi içinde karara itiraz ediyoruz. Şöyle ki;

Mersin Sulh Ceza Hakimliğinin tutuklama gerekçesinde şüphelinin beyanlarında çelişki olduğu yazılmış ve buna dayanarak şüpheli tutuklanmıştır. Kararda belirtildiğinin aksine şüphelinin beyanları son derece istikrarlı ve şüpheye yer vermeyecek mahiyettedir. Dolayısıyla çelişki de bulunmamaktadır. Beyanlarda çelişki olduğunun belirtilmesine rağmen Mersin Sulh Ceza Hakimliğince çelişki üzerine şüpheliye sorulan tek bir soru dahi bulunmamaktadır.

Tutuklamanın sadece bir güvenlik tedbiri ve son çare olan bir güvenlik tebdiri olması göz önünde bulundurulduğunda, kaçma ve delilleri yok etme anlamında herhangi bir yola bavurmayan ve böyle bir şüphesi de bulunmayan şüphelinin tutuklama ile hürriyetinden yoksun bırakılması gerek T.C. Anayasasına gerekse de AİHS’ne açıkça aykırıdır. AİHM de içtihatlarında tutuklamanın en son önlem olarak uygulanması gerektiğinden bahsetmekte; başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse, tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiğini söylemektedir. CMK 109’daki adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekir. Tutuklama en son tedbirdir. Sulh Ceza Hâkimliği, öncelikle adli kontrolü uygulamadan tutuklamaya hükmetmemelidir. Müvekkilimin hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmadan, bu tedbirden yarar sağlanıp sağlanayacağı tespit edilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır.

Şüphelinin kaçma şüphesi söz konusu değildir. Zira şüphelinin çocuklarına bakma yükümlülüğü olup kaçması mümkün değildir. Şüpheli daha önce yurtdışına çıkmamıştır. Pasasortu dahi yoktur. Dolayısıyla kendisinin kaçma şüphesi bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır. Yine şüphelinin delilleri karartma şüphesi de bulunmamaktadır. Zira soruşturmanın bu evresinden sonra toplanılacak deliller şüphelinin ulaşamayacağı, etki edemeyeceği delillerdir. Ayrıca bu aşamadan sonra toplanılacak delillerin şüphelinin lehine olacağı da aşikardır. Kaçma ve delilleri yok etme şüphesi bulunmayan, adli kontrol hükümleri uyarınca serbest bırakıldığı takdirde tüm yükümlülükleri gereği gibi yerine getirecek olan, daha önce herhangi bir suça karışmayan şüphelinin tutuklu kalması aşırı bir tedbir olup, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına, hâkimliğiniz aksi kanaatte ise ADLİ KONTROL hükümleri uyarınca serbest bırakılmasına karar verilmesini isteme gereği hâsıl olmuştur.

İSTEM VE SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle ve Sayın Hakimliğinizin re’sen takdir edeceği nedenlerle;
-Şüpheli hakkında verilen Tutuklamaya ilişkin kararın İTİRAZEN KALDIRILMASINA ve ŞÜPHELİNİN SALIVERİLMESİNE,
-Sayın nahkemeniz aksi kanaatte ise CMK m.109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini şüpheli müdafi olarak saygılarımla arz ve talep ederim. …/…/2025

Şüpheli Müdafi
Av. İrfan TURAN

 


📌 Tutuklama Yerine Alternatif Nedir?

Mahkemeler, tutuklama yerine şu adli kontrol tedbirlerini uygulayabilir:

  • Yurt dışına çıkış yasağı
  • İkamet adresinden ayrılmama
  • Belirli aralıklarla karakola imza
  • Kişisel teminat yatırılması

Sonuç

Tutuklama kararına itiraz hakkı, bireyin özgürlüğünü koruma altına alan temel haklardan biridir. 2025 yılı itibarıyla da CMK çerçevesinde bu hak kullanılabilir durumdadır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda hazırlayacağınız dilekçeyle, hukuki süreci etkin bir şekilde işletebilir ve özgürlüğünüzü geri kazanabilirsiniz.

0 Yorum

Yorum Bırak

Hemen Ara