Ceza yargılamasında ifade alma ve sorgulama süreci, şüpheli veya sanığın hukuki durumunu doğrudan etkileyen en kritik evrelerden biridir. Bu süreçte avukatın varlığı yalnızca savunma hakkının kullanılması açısından değil, aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin yaşatılması bakımından da hayati önem taşır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) birlikte değerlendirildiğinde, avukatın ifade ve sorgu sürecindeki rolü tartışmasız bir güvence olarak karşımıza çıkmaktadır.
İfade Alma ve Sorgulama Sürecinin Tanımı
Her iki işlem de şüpheli ya da sanığın özgür iradesine dayalı, baskıdan uzak bir ortamda gerçekleşmelidir.
Avukatın Hukuki Dayanağı ve Zorunlu Müdafilik
📌 Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) md. 147
Şüpheli veya sanığın ifadesi alınırken, müdafi (avukat) bulundurma hakkı açıkça tanınmıştır.
CMK md. 150 ise şunları düzenler:
Avukatın Görev ve Sorumlulukları
İfade ve sorgu sırasında avukatın temel rolleri şunlardır:
Avukatsız Alınan İfade ve Sorgunun Geçerliliği
Avukatsız yapılan ifade alma veya sorgu işlemleri, hukuka aykırılık oluşturabilir ve delil niteliği tartışmalı hale gelir. Özellikle zorla, tehdit altında veya baskıyla alınan ifadeler hem CMK’ya hem de AİHS'ye aykırılık teşkil eder.
Yargıtay içtihatlarına göre:
“Şüphelinin savunma hakkını etkin şekilde kullanabilmesi için ifade işlemi sırasında bir avukatın bulunması zorunludur; bu sağlanmadan alınan beyanlar, delil olarak değerlendirilemez.”
Türkiye Genelinde Uygulamadaki Sorunlar
Her ne kadar mevzuatta açık düzenlemeler bulunsa da, bazı pratik sorunlar hâlâ devam etmektedir:
Bu sorunlar, adil yargılanma hakkının zedelenmesine neden olmakta ve hukuk güvenliğini tehlikeye atmaktadır.
Kurumsal Hukuki Temsilin Önemi
İfade alma ve sorgulama süreçleri, yalnızca ceza avukatlarının değil, tüm bireylerin dikkatle yaklaşması gereken hukuki aşamalardır. Özellikle gözaltına alınma durumunda, kişi kendini savunmak yerine yanlış veya eksik beyanlarda bulunarak hak kayıplarına neden olabilir.
Bu nedenle:
Sonuç
Avukat, Ceza Yargılamasında Temel Bir Güvence Mekanizmasıdır
Adil yargılama hakkı, ifade ve sorgulama sürecinde başlar. Avukatın bu süreçteki varlığı, sadece bireysel hakların değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğünün teminatıdır. Türkiye genelinde uygulamada karşılaşılan tüm eksikliklere rağmen, savunma hakkının kutsallığı ilkesi doğrultusunda avukatın varlığı vazgeçilmez bir unsurdur.